• Keine Ergebnisse gefunden

Excavations at Pisidian Antioch in 2009

Im Dokument News of Archaeology from (Seite 82-87)

Mehmet ÖZHANLI

KAZI RAPORLARI EXCAVATION REPORTS

olduğunu göstermektedir. Zeminin hemen üzerinde ele geçen İmparator I. Ioannes (969-976) sikkeleri (Res. 3), bu yapıların tam tarihini vermekle birlikte Antiokheia’da, İ.S. 10. yy. yerleşimin devam ettiğini belgelemektedir.

Her ne kadar kente yerleşim devam etse de ortaya çıka-rılan yapılar, kentin erken dönemlerdeki görkeminden eser kalmadığını ve halkın oldukça fakir bir yaşam sür-düğünü ortaya koymaktadır.

Cadde üzerinde açığa çıkarılan en ilginç yapı bir köpek mezarı idi. Sanduka tarzında şekilsiz ve farklı boyutlarda devşirme taşlardan kuru örgü biçiminde inşa edilen mezarda sadece bir köpeğe ait kemik parçaları, bir adet ucunda yuvarlak halka bulunan demir bir kazık ile başka metal aksamlar ve kırık çömlek parçaları ele geçti.

Nymphaeum sektöründe mimari çizim çalışmaları iki aşamalı olarak sürdürüldü. Bunlardan ilki Nymphae-um’un planının çıkarılması, ikincisi ise açma kesitlerinin çizilmesidir. Yapının tüm planı çizilerek caddeyle olan bağlantısı oluşturuldu. Bizans Dönemi’ne ait yapı katları kısmen plana oturtuldu.

2. Bouleuterion

Merkezi Kilise’nin Kuzeybatısında bulunan ve Meclis Binası olduğu düşünülen büyük çukur alanda plan çıkar-mak için bazı sondajlar açıldı. 1924 yılında Amerikalıların ve 1982 yılında Yalvaç Müzesi Müdürü Dr. M. Taşlıalan’ın merkezi kilisede yapmış oldukları kazı ve temizlik çalış-malarında ortaya çıkarılan toprağın bu alana atılması nedeniyle oldukça yüksek bir dolgu tabakası oluşmuştur.

Yapının planın çıkarılması için açılan ilk sondajdan çok farklı sonuçlar elde edilmesiyle çalışma alanı genişletil-di. Yapılan açmalarda yer yer 3 m.’yi bulan dolgunun boşaltılmasıyla betonla (caementum) sıvanmış bir zemin ve zemini çevreleyen devşirme malzeme ile örülmüş genişliği 2 m.’yi geçen bir duvar ortaya çıkarıldı (Res. 4).

Duvarın bazı bölümleri arazinin eğiminden faydalanarak

all, proves that the life still continued at Antioch in the 10th century. Yet, the grandeur of the past was long for-gotten with the inhabitants living very poorly.

The most curious find uncovered on the street is a grave for a dog. The grave was a cist-type, built with reused blocks of various sizes with no mortar and contained bone fragments of a dog, an iron stick with a ring at one end, other metal elements and potsherds.

Architectural drawing works in the Nymphaeum sector continued in two stages. First the plan of the Nymphae-um was retrieved, then trench profiles were drawn.

The whole plan of the building was completed, showing its connection with the street. Byzantine remains were partially marked in the plan.

2. Bouleuterion

The large depressed area to the Northwest of the Central Church is thought to have housed the assembly house and soundings were dug to determine its plan. Excavations at the Central Church by the Americans in 1924 and by Dr. M. Taşlıalan, the museum director in 1982, used this area as rubble damp, thus the area was covered with very thick fill. The first sounding revealed very unusual finds, and the work area was expanded. Following the removal of the fill, reaching a depth of 3 m. in some places, flooring plastered with concrete (caementum) was discovered. This area was encircled with a wall, 2 m.

thick (Fig. 4) and built of re-used materials. Some sec-tions of the wall rested on the slope, with only the front side of the wall being faced with regular stones. A marble capital of Corinthian order was placed at the bottom of the wall about the middle in the northeast of the area and it was carved out in the middle, turning it into a water pipe.

Res. 1 Cardo Maximus Caddesi’ndeki geç dönem yapılar Fig. 1 Buildings of the late period in the Cardo Maximus

Res. 2 Devşirme olarak kullanılan torso Fig. 2 Torso reused in a wall construction

yamaca yaslandırılmış ve sadece duvarın ön kısmı düz-gün taşlarla örülmüştür. Alanın kuzeydoğusundaki duva-rın orta kısmına denk gelecek şekilde duvaduva-rın tabanına yerleştirilmiş olan mermerden bir Korinth başlığının orta-sı oyularak bir su küngüne dönüştürülmüştür.

Tabanı ve duvar derzleri beton ile sıvalı; 40x50 m.

büyüklüğündeki bu alan, suyla ilgili bir yapı olmalıdır.

Kentin merkezinde yüksek konumu ile bu alan, geç dönemde kente su dağıtmak için büyük bir havuza dönüştürülmüştür.

Alanın güneyinde yapılan açmalarda yapının güney duvarı açığa çıkarıldı. Duvarın altının çökmesi sonucun-da ve duvar yıkılmıştır. Güney duvarı ile kilise arasınsonucun-da yapılan kazılarda geç döneme ait dağılmış mezarlara rastlandı. Yan yana duran iki kafatasının yanında iki adet bilezik bulundu. Bu alanda ana kaya ulaşıldı. Kilisenin dış duvarının temel kısmı küçük taşlardan örülmüştür.

3. Kuzey Kilisesinde Kaçak Kazı Alanındaki Araştırma Kazısı

Kazı sırasında Kuzey Kilisesi’nde bir kaçak kazı meyda-na gelmesi nedeniyle burada çalışma yapmak zorunda kalındı. Öncelikle kaçak kazı yapılan alandan, dışarıya atılan toprak elendi. Burada bir takım metal ve seramik parçalarına rastlandı. Kilisenin güney apsisinde yer alan kaçak kazı çukurunda birçok tabakanın ve yangın taba-kasının varlığı nedeniyle ve de kilisenin temel yapısının anlaşılması için kaçak kazı çukuru daha da derinleştiril-di. Yapılan çalışmalarda 12 tabaka tespit edilderinleştiril-di. Temel duvarları boyunca yangın tabakasının devam ettiği görüldü. Bu sondajda yapılan çalışmalar sonucunda İ.S. 2–3. yy.’a ait seramikler bulundu. Kilisede daha önceki yıllarda Müze tarafından çalışma yapılmıştır. Bu kazılar yarım bırakıldığından kilisenin planı tam olarak ortaya çıkarılmamıştır. Müzenin yaptığı kazıda apsis arkasındaki ana nef başlangıcında 6.70x3.03 cm. uzun-luğundaki alan kazılmadan bırakılmıştı. Bu ala nda taban seviyesini bulmak ve ayrıntılı araştırma yaparak kiliseyi tarihlendirmek amacıyla kazı çalışmalarına baş-landı. Temizliğin hemen 10 cm. altında mermer plakala-rın yürüme zemini olarak kullanıldığı ve aynı plakalaplakala-rın kilisenin batı kısmında ana ve yan neflerde takriben 20 cm. daha alt kotta olduğu anlaşıldı. Zeminin tahrip olmuş bölümlerinde harçlı tabakanın altında, kuzey kısımda düzenli olarak defnedilmiş bir mezarlıkla karşı-laşıldı. Bu alanda zincirli kolye, küpe gibi takı parçaları-nın yanı sıra metal çivi, iğne gibi parçalar ele geçti. Kazı alanında dağınık halde gömülere de rastlandı. Alanda geç Bizans Dönemi’ne ait toplam 9 adet mezar açıldı (Res. 5). Mezarlar belirli bir yön olgusu olmaksızın

geli-This area, measuring 40x50 m., is also plastered with concrete on its floor and walls and indicates it must have been related to water usage. The site, at a high point within the city, was converted to a reservoir, collecting and distributing water to the city in its later period.

The work in the south of the area revealed the south wall, which had collapsed as a result of its foundation sinking.

Excavations between the south wall and a church unearthed two scattered burials of a later period, one of which including two skulls, side by side with a bracelet.

Bedrock was reached here. The foundation of the exteri-or wall of the church was built with small stones.

3. Research Excavation at the Illegal Dig Point in the North Church

Due to a recent illegal dig in the North Church, we decided to carry out further excavations here. First the earth thrown out from the illegal dug point was sieved and some metal and pottery fragments were found. The illegal dig pit was in the south apse and contained multi-ple strata and a fire layer. The pit was expanded in order to explore the foundation of the structure. A total of 12 strata were identified in the course of the work here and a fire layer appeared to continue along the foundation walls. Ceramics found were dated to the 2nd-3rd centuries A.D. The Museum had worked in the church previously but the work was terminated prematurely, thus the plan was not completely retrieved. In the Museum’s excava-tion, an area of 6.70x3.03 m. in front of the apse had not been excavated at all. For that reason, excavation was initiated here to reach the floor level, obtaining details for dating the structure. About 10 cm. below, was a floor of marble plates. Similar plates were found about 20 cm.

lower in the nave and side aisles of the west part of the church. In the damaged parts of the floor, under the mortar layer, was a series of regular burials in the north.

Finds here include accessories like chained necklace and earrings as well as metal nails and pins. There were other burials, as well, but none revealing any regularity. Nine Res. 3 İmparator I. Ioannes (969-976) sikkesi

Fig. 3 Coin of Emperor John I (969-976)

KAZI RAPORLARI EXCAVATION REPORTS

metal, seramik, cam, kandil parçaları, sikke ve dağınık tesseraeler bulunan materyaller arasındadır. Alan çizimi yapıldıktan sonra toprakla kapatıldı. Mezarlarında çizim-leri tamamlandı ve bir kısmı yarıya kadar dolduruldu.

4. Büyük Bazilika

Bazilika’da, 1920’lerin başında Robinson ve 1985-1995 yılları arasında Yalvaç Müzesi Müdürü Dr. Taşlıalan tara-fından kazı çalışmaları yapılmıştı. Bu çalışmalar sırasın-da kilisenin kuzeyindeki stoalı avlusırasın-dan ve vaftiz havuzu olarak adlandırılan yapıdan çıkarılan toprak hemen yana yığılmıştır. Yaklaşık 1.5 m. yüksekliğinde, batıya doğru yaklaşık 53 m. devam eden yığının doğu tarafındaki top-rak kaldırıldığında 10 m. izlenebilen zeminde taş döşe-me açığa çıkarıldı. Dolgu toprağın kaldırılması sırasında 2 sikke ve 2 kemik obje, 1 fildişi ve metal parça, ayrıca dolgu toprağın doğu tarafında mezar olabileceği düşü-nülen etrafı taşlarla çevrili bir alan tespit edildi. Doğu batı doğrultusunda uzanan dolgu toprağın kaldırılmasın-dan sonra bu alanın kuzeyindeki kesit düzeltildi. Stoalı avlunun çizimi yapılarak buraya ahşap bir stoanın yapıl-ması için proje hazırlandı.

5. Mozaik Konservasyonu

Tiyatro yapısının güneybatısında yer alan caddede daha önceki yıllarda gerçekleştirilmiş olan müze kazı çalışma-ları sırasında saptanmış ve deformasyona maruz kalmış olan mozaik konservasyonunda tesseraelerin altındaki harç tabakası sağlamlaştırılarak, tamamlanabilecek-konturu takip edilebilen alanları mevcut olan tesseraeler ile dolduruldu. Korunmuş olan mozaik parçalarının tamamının etrafına bordür çekildi. Geometrik şekiller ve hayvan betimlemelerinin bulunduğu mozaiğin çizimi yapıldıktan sonra kapatılarak korumaya alındı. Caddenin açılmış olan bölümlerindeki döşeme taşları plana ekle-nerek çizim çalışmaları tamamlandı.

exposed (Fig. 5). These burials do not reveal any align-ment or orientation. Finds included metal, ceramics, glass, lamp fragments, coins and scattered tesserae. After recording the area by drawing, it was covered with earth again. The graves were also drawn and some were re-filled half way.

4. Great Basilica

The Great Basilica was excavated by Robinson in the early 1920s and then by Dr. Taşlıalan, the museum direc-tor in 1985-95. During these works, the rubble that had been taken out of the courtyard, with stoa and baptismal font simply piled aside. It was about 1.5 m. thick and 53 m. long and extended westward. When this pile was removed, stone paving of 10 m. length was exposed in its eastern part. Small finds from the removal of this fill included two coins, two bone objects, one ivory and one metal object and an area enclosed with stones, possibly a grave, in the eastern section. The north profile was cleaned following removal of the earth around it.

Drawing of the courtyard with its stoas was completed and a project to construct a timber stoa was prepared.

5. Mosaic Conservation

The mosaic, uncovered previously by the Museum work in the street to the southwest of the theatre, had been left, exposed to the elements, and was beginning to dete-riorate. Thus, the mortar base under the tesserae was reinforced and extant tesserae were used to complete some parts of the patterns. Extant patches were enclosed with borders. A drawing of the mosaic, decorated with geometric compositions and animal figures, was finished and the area was covered for protection. Stone paving of the exposed parts of the street were drawn, thus com-pleting the drawing work.

Res. 5 Kuzey Kilisesi’ndeki mezarlar Fig. 5 Graves in the North Church Res. 4 Havuz

Fig. 4 Pool

6. Diğer Çalışmalar

a. Seramik Çalışmaları: 2000 yılından itibaren çeşitli dönemlerde müze kazı çalışmaları sonucunda saptanan seramik eserler tasnif edilerek, bunlardan yaklaşık 246 parçanın ölçekli karakalem çizimleri tamamlandı. Aynı zamanda çizimlerin taranarak dijital ortama aktarımı sağlandı ve dijital ortama aktarımı sağlanmış olan eser-lerin bilgisayar çizimleri gerçekleştirildi. Bunun dışında 2004, 2008 ve 2009 yılından ele geçirilen 527 poşet seramik buluntusu fotoğraf ve çizim çalışmaları yapıl-mak üzere SDÜ Arkeoloji Bölümü’ne götürülmüştür.

b. Nymphaeuma Ait Plastik Eserlerin Çizimi: Önceki yıllarda yapılan kazı çalışmalarında açığa çıkarılmış olan mermer kaplama levhaları ile plastik eserler yapının bir köşesine istiflenerek bırakılmıştır. Tek tek incelenerek sınıflandırılan eserler arasında kol, bacak, ayak gövde ve baş parçaları tespit edildi. Bu parçaların, İ.S. 2. yy.’a ait iki farklı kabartmaya ait olduğu anlaşıldı. Kabartma ve diğer mimari parçaların çizimleri yapılarak dijital ortama aktarıldı.

c. Epigrafik Araştırmalar: Epigrafik çalışmalar Yrd. Doç.

Dr. A. Uzunaslan ve Klasik Filolog G. Şaroğlu tarafından üç farklı alanda gerçekleştirilmiştir. Birinci aşamada Yalvaç ve civar köylerde bulunan epigrafik belgeler fotoğraflanarak kaydedilmiştir. Bu çalışma sonucunda 13 Latince, 9 eski Yunanca olmak üzere toplam 22 tane yazıt tespit edilmiştir. İkinci aşamada Yalvaç Müzesi’ndeki epigrafik çalışmalar sürdürülmüştür. Müze bahçesinde 112 tane yazıt mevcuttur. Bunların 45 tanesi Latince, 67 tanesi eski Yunanca’dır. Üçüncü aşamada antik kent içe-risindeki epigrafik belgeler kayıt altına alınmıştır. Kent içinde bulunan 65 yazıtın 43’ü Latince, 22’si eski Yunancadır. Bu yazıtlardan iki tanesi 13/06/2009 tarihin-de başlayan Nyphaeum kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılmıştır.

2008 yılında başlayan kazı çalışmaları Pisidia Antiokheia’sında İ.S. 12. yy.’dan sonra yerleşimin olma-dığına yönelik önemli veriler sunmaya başlamıştı.

Tiyatronun güneyindeki caddede 2008 yılında yapılan kazılarda toprağın yaklaşık 20 cm. altında kentin en geç evresine ait tuğla bir döşem açığa çıkarılmış, ancak bu geç döneme ait fazla veri elde edilememişti. 2009 yılı kazı çalışmalarında elde edilen yeni veriler, Antio-kheia’nın Doğu Roma İmparatoru Manuel Kommenos ile Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın ordularının İ.S. 1176 yılında Myriokephalon’da karşı karşıya geldikleri savaşı Selçukluların kazanmasıyla Selçuklu yönetimine geçtiği-ni ve kentin bu dönemde terk edilerek yegeçtiği-ni yerleşimin Yalvaç adıyla Antiokheia’nın 1 km. güneybatısına

kurul-6. Other work

a. Pottery Studies: Pottery, identified by the Museum since 2000, was classified and about 246 of them were drawn to scale. Drawings were scanned and transferred to digital format and computer drawings were made. In addition, 527 packs of ceramics uncovered in 2004, 2008 and 2009 were taken to Süleyman Demirel University Department of Archaeology for photographic and drawing documentation.

b. Drawing of Sculpture from the Nymphaeum: Marble veneer panels and sculpture, uncovered in previous excavations, were piled in a corner of the structure. Each piece was carefully examined and classified. Pieces included arms, legs, body and head fragments and were thought to belong to two different reliefs from the 2nd century A.D. Drawings of the reliefs and architectural pieces were made and transferred to digital format.

c. Epigraphic Surveys: Asst. Prof. Dr. A. Uzunaslan and epigraphist G. Şaroğlu conducted their surveys in three areas. In the first stage, epigraphic materials in Yalvaç and nearby villages were photographed – 22 inscriptions in total, 13 in Latin and 9 in Greek. In the second stage, work continued at the Yalvaç Museum. There are 112 inscriptions in the garden of the museum, 45 in Latin and 67 in Greek. In the third stage, epigraphic materials in the ancient city were recorded – 65 in total, 43 in Latin and 22 in Greek. Two of these inscriptions were uncov-ered in the excavations of the nymphaeum that had started on June 13th.

Excavations initiated at Pisidian Antioch have so far pre-sented us with important evidence that the site was not inhabited as of 12th century A.D. In 2008, digs in the street to the south of the theatre, revealed brick flooring had been only 20 cm. under the surface by a previous phase, but not much data could be collected regarding it. New evidence from 2009 digs have proven that the settlement passed to into Seljuk hands following the Seljuk victory of Kılıç Arslan II over the East Roman Emperor, Manuel Komnenos, at the Battle of Myriokephalon in 1176. Evidence shows the site was abandoned and resettled as Yalvaç only 1 km. southwest of Antioch.

11 Haziran - 24 Ağustos 2009 tarihleri arasında gerçek-leştirilen “Rhodiapolis Kazıları ve Çevresi Yüzey Araştırmaları” çalışmaları, planlandığı gibi Hamam, Tiyatro, Asklepion, Tapınak, Batı Cadde, Dükkânlar, G Yapısı ve Kilise olmak üzere sekiz alanda yoğunlaştırıl-mıştır* (Res. 1).

Hamam (O. Tıbıkoğlu)

“Castellum Doğu Önü” olarak isimlendirilen alanda başlamıştır. Buradaki çalışmaların dışında, castellumun kısmen yıkılmış durumdaki doğu duvarı “kuru duvar”

tekniğiyle örülerek boş olan iç kısmı toprakla doldurul-muş ve böylece castellum koruma altına alınmıştır.

1 no.’lu servis mekânı içinde bulunan geç dönem zemi-nine ait kesitin önüne kuru duvar örülerek sağlamlaştırıl-mış, palaestra geç dönem mekânlarından daha önceden

* Kültür Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne verilen kazı izni ve büyük maddi destekleri için; Bakanlık Temsilcisi Sayın E. Yiğit’e kurallı, iyi niyetli, olumlu ve yön-lendirici tavrı ve katılımından dolayı; DÖSİMM’e, sağladığı mali kaynaklar ve eksilmeyen destekleri için; Akdeniz Üni-versitesi Rektörlüğü ve idari ekibindeki arkadaşlarımıza kazımıza verdikleri destekleri ve duydukları ilgi için; Kumlu-ca Belediye Başkanı Sayın Hüsamettin Çetinkaya’ya ve tüm ekibine her türlü lojistik, işçi, ayni ve önemli miktardaki nakdi yardımları ve desteği, daha da önemlisi bir kazı üyesi gibi elini ve gönlünü işimizden eksik etmediği için; Kumluca Kaymakamı Salih Işık’a kazımıza gösterdiği yakın ilgi ve destek için; İl Kültür Müdürü İ. Acar’a kazıya ve kazı işlik/

depo yapısının gerçekleştirilebilmesinde gösterdiği ilgi ve verdiği destek için; Ankara DÖSİMM, Antalya İl Özel İdaresi ve Kumluca İlçe Özel İdaresi çalışanlarına mali sorunlarımız-la yakından ilgilenip işlerimizin yürümesini sağsorunlarımız-ladıksorunlarımız-ları ve Kazıevi-Depo binasının peyzajına sağladıkları destek için;

Restoratör S. Küçük ve M. Doğan ile ekiplerine mozaik ve diğer restorasyon projelerimizi başarıyla yürüttükleri için; ve özellikle kazı ekibimizde olağanüstü emek veren öğrenci, üye ve tüm işçilere gönülden teşekkür ediyoruz.

The 2009 campaign, “Excavations at Rhodiapolis and Surveys in the Environs,” was conducted from June 11th through August 24th and focused on eight areas: the baths, the theater, the Asklepion, the Temple, the West Street, Shops, Building G and Church (Fig. 1)*.

Baths (O. Tıbıkoğlu)

Excavations of the baths began at the east side of the castellum. Apart from the work carried out here, the partly ruined eastern wall of the castellum was taken under protection by dry masonry and earth filling the empty area inside. In service room nr. 1, the floor was

Excavations of the baths began at the east side of the castellum. Apart from the work carried out here, the partly ruined eastern wall of the castellum was taken under protection by dry masonry and earth filling the empty area inside. In service room nr. 1, the floor was

Im Dokument News of Archaeology from (Seite 82-87)